Gönül Şehrinin Huzur ve Sükûnete Açılan Kapısı: Nefs-i Mutmainne
Kur’ân-ı Kerim’de;
يَٓا اَيَّتُهَا النَّفْسُ الْمُطْمَئِنَّةُࣗ ﴿٢٧﴾ اِرْجِعٖٓي اِلٰى رَبِّكِ رَاضِيَةً مَرْضِيَّةًۚ ﴿٢٨﴾ فَادْخُلٖي فٖي عِبَادٖيۙ ﴿٢٩﴾ وَادْخُلٖي جَنَّتٖي ﴿٣٠﴾
“Ey mutmain (itminana ulaşan) nefs. Sen Allah’tan ve O da senden razı olarak Rabb’ine dön! Kullarımın arasına gir! Cennetime gir! “(Fecr-27,30) şeklinde hitâb edilen ve Hz. Peygamber’in (sav) ‘Yâ Rabbi senden itmînâna ermiş bir nefs istiyorum’(Ebu Davud) duâsıyla ideal bir hedef olarak mü’minin ulaşması istenen nefs mertebesine ‘nefs-i mutmainne’ denir.
Nefs-i mutmainne derecesine ulaşan bir sâlikin kalbi, nurlanmasını tamamlamış bir kalptir. Bu kimse kötü özelliklerden kurtulmuş ve güzel ahlâk ilkeleriyle bezenmiş bir karaktere ulaşmıştır. ‘Eğer nefis şehvânî nefsin hükmünden büsbütün çıkıp kulluk makâmına varmış ve ıstırâbı dinip şehvânîliği büsbütün unutmuşsa bu nefse nefs-i mutmainne denir.’
Sadâkatle bağlı kalarak ve gereklerini yerine getirerek bu mertebeye ulaşan sâlikin rûhunun ilâhî aşk ve mânevî harâret sâyesinde nefste var olan soğukluğu gider ve bâtın nurlanır, melekût âlemini müşahede edebilecek duruma gelir.
Sûfîler, ‘mutmainne’ mertebesinde sâlikin ‘Hakk’ ismiyle meşgûl olduğunu söylemiştir. Onlara göre bu mertebede sâlik, bâzen irâdesi dâhilinde bâzen de irâdesi dışında kalben zikre devâm etmektedir.
Bu mertebede kötü ve çirkin vasıfların kökü kurumuş, kötü ahlak iyi ahlaka tebdil olmuştur. Peygamber Efendimiz’in (sav) ahlakı kişide görülmeye başlar. Kulun kalbi; sabır, tevekkül, teslimiyet ve rıza ile taçlanır.
İmam-ı Rabbânî Hazretleri: “Nefs-i mutmainneye kadar yapılan ibadetler ve kulluk, taklidîdir. Nefs-i mutmainnede ise bunlar taklitten tahkîke dönüşür.” buyurmuştur.
Nefs-i Mutmainne’nin sıfatları, güzel ahlak, tevazu ve ihlastır. Kanaat, cömertlik, şecaat, iffet sahibidir. İbadet etmeye üşenmez tam tersine ibadetten manevi zevk alır. İyiliği terk etmekten ve kötülüğe dönmekten korkar. Makamı, hakikattir. Rengi, yeşildir.
Bu makam için Hz. Ali (kv) şöyle buyurmuştur: “Bu mertebenin seyri “Nerede olsanız O sizinle beraberdir” (Hadîd Sûresi. 57/4) buyurduğu gibidir.
Ölmeden önce ölünüz sırrı sebebiyle, bu mertebede ölüm hakikati hali zuhur eder. Nefs-i Mutmainne sarp bir yokuşu tırmanmak gibidir. Seyr-u suluktaki en zor nefs mertebesidir.
Bu makamda dua ve virdlere devamla, Resulullah (s.a.v) in sevgisi bambaşka bir hal alır. Bu makamdaki salikin zikri, ”Hak” ismidir. Makam ise,”aynel yakin” makamıdır. Cenâb-ı Hakk’ın emirlerine lâyıkıyla uyup, men ettiklerinden titizlikle sakınmak suretiyle manevî hastalıklardan kurtulmuş, hakîkî ve kuvvetli bir îmân ile de huzur, sükûn ve itmi’nâna kavuşmuş nefstir.
Seherlerde kalkmaz mısın nur çıranı yakmaz mısın?
Sen Allahtan korkmaz mısın Allah de kalbim Allah de **** Seherlerde kalk da otur sağ elini kalbine götür Zikir tevhid salâvat getir Allah de kalbim Allah de **** Seherlerde uyku haram inan kardeş dünya yalan Malın mülkün olur talan Allah de kalbim Allah de **** Seherlerde Hakkı zikret gel sen masivayı terket Yaradan Mevlaya şükret Allah de kalbim Allah de **** Seherlerde rahmet yağar zikretmeyen boşa sayar Hak boyası seni boyar Allah de kalbim Allah de **** Seherlerde deryaya dalsam elini elime alsam Nur cemalini bir kere görsem Allah de kalbim Allah de
SEHERLERDE KALMAZİSEN, NEFSİNİ YENEMEZİSEN SEN NEFSİ MÜLHEMİSEN, ALLAH DE KALBİM ALLAH DE!
SEHERLERDE KALKAN BİLİR, KALBİ ZİKİRLER EDİLİR EĞER HAKKI İSTİYORSAN, ALLAH DE KALBİM ALLAH DE! |