Menü Kapat

Her Yer Mavi!

Yıllardır herkesin kulak kapadığı,insanlık dramının yaşandığı,Filistin!İşte bu yardım davetine cevap verenlerin hikayesi!.Öncelikle,bizim ciğerimizin bir parçası olan Filistin’den yükselen yardım çığlığına cevap veren yiğitlere selam olsun!.

Kim binmek istemezdi ki; o insanlık gemisine!Kim olmak istemezdi,mavinin bir tonu!..Kim şehid olmak istemezdi, İbrahim, Ali Haydar, Cevdet, Çetin, Necdet, Furkan, Fahri ve Cengizeyn!

Ama bu nasib meselesiydi!..Kimi emekli olup,çoluk-çocuğunu everip,evini arabasını aldıktan sonra evinde sıcak yatağında ölmek ister!..Ama o yiğitler Peygamberimizin” Müslüman Müslüman’ın Kardeşidir, o ona zulmetmez, onu zulme uğramaya maruz bırakmaz ve onu aşağılamaz (yani mükemmel Müslüman bunları başka bir Müslüman’a yapmaz).” [Buhârî, Mezâlim 3] fermanını hayatına geçirenlerdi.

Dünya sağırları oynarken, bir şeyler yapılmalıydı. İşte o yiğitler, dertlendikleri bu merhamet hareketi ile duyurdular. Aslında, Gazze’ye yardım konvoyunu götüren gemiye saldırması sonucunda hayatını kaybetmediler. Rabbimizin “Bilakis onlar diridirler” müjdesi gereği diridirler. Sonsuz bir âlemde daima rızıklandırılacaklardır.Onar’ın sevincine ortak olmak vardı!..Ama ne yazık ki onlar önde gidenler oldular.Biz arkalarında gıptayla bakakalanlardan olduk.Allah bize rahmet eylesin de, onların payelerine ulaşabilelim.Onlar şahadet destanını yeni versiyonunu yazdılar.Bizde ancak kahramanlık türküleri söylüyoruz.Elbette herkes yeteneğine uygun davranır .

Birçok kimsenin kendisine dokunmadığı sürece yılanı görmezlikten geliyor. Şahadeti ezgilerde haykırmak veya edebiyatını yapmak işin kolayıdır. Asıl, Filistin’e gideceğini öğrenince çocuklar gibi sevinen Necdet olmak vardı. Ama ateş illa da düştüğü yeri yaksa da, Çetinin hanımı gibi “ben senden razıyım, Allah da senden razı olsun” diyebilmektir. Şahadet ateşini önceden Cengizler gibi ”adam gibi adam olsak da şahadet şerbeti bize nail olsa” diyenler, adam gibi adam olduklarını gösterdiler. Şehidlerin piri Hz. Hamza’nın elinden şahadet şerbetini içiyor..Gazze’deki çocuklara park yapmak isteyen Fahri Yaldız Dıhye bin Kelbi elinden tutar, cennette parklar yaparlar.

Ali haydar gibi olmak vardı! Zira Ona Cafer-i Tayyar, kopan koluna kanat takıp cennete uçmuşlardır.Furkan’ın annesi sevinsin Sümeyra Hatun gibi..İlay-ı Kelimetullah ve insanlık için babalarımız,ağabeylerimiz,eşlerimiz veya evladımız feda olsun!”diyebilmektir.

Mavi renk, vücudumuzda boğaz bölgesini yansıtan bir renktir. Mavi renk gökyüzünün ve geniş ufukların, denizin simgesidir. Sınırsızlığı ve uzak bakışlılığı simgeler. Huzuru temsil eder ve sakinleştirir. Şairin dediği gibi:

Bir elimde kahve

Bir elimde kitap

Karşımda deniz

Alabildiğine mavi her yer

Ahh

AŞK mavi

Sabah mavi

Huzur mavi

Hafif bir esinti ve iyot kokusu

Kulağımda dalgaların ıslık sesi

Umurumda mı şimdi yaşamak ya da yaşayamama korkusu..

Saadet Bayri Fidan

Dokuz yiğidi ne sözcükler nede sayfalar anlatabilir. Şehadeti unutan bizlere hatırlatan o mücahitlere şükran borçluyuz. Bize Gazze’ye giden Mavi Marmara ile ufkumuzu mavileştirdiler. Ve bize;” biz görevimizi yaptık”. Şimdi sıra sizde ödevini verdiler.

Her yer maviydi;yer mavi,gök mavi ve gemi maviydi..

Dehşet kıpkırmızı idi.

Ama şehidler ölmedi diriydi.

İnsanlık, vallahi 9-0 yendi.

Bütün mazlumlar sevindi.

Ey şehidler sizler görevinizi yaptınız.Arkada kalan bizler düşünsün!.Siz kanlı gömleğinizle sorulara cevap verirken,bizlerin mazeret gömlekleri işe yaramayacağını anladık.Bütün şehidlere selam olsun!..Bizlere de Rabbim rahmet eylesin!..Amiin!..            (2012)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir