Mahatma Gandhi;
“Düşüncelerine dikkat et; sözlere dönüşüyorlar,
sözlerine dikkat et; eyleme dönüşüyorlar,
eylemlerine dikkat et; alışkanlıklarına dönüşüyorlar,
alışkanlıklarına dikkat et; kişiliğine dönüşüyorlar,
kişiliğine dikkat et; kişiliğin kaderin oluyor..!”diyor.
Böyle gelmiş, böyle gider deyip yanlışlara ses çıkartmadan yan gelip yatamayız. Yoksa beş maymun hikâyesindeki gibi neden dayak yediğimizi bilemeyiz:
Kafese beş maymunu koyarlar, ortaya da bir merdiven ve tepesine de iple muzları asarlar. Her bir maymun merdivenleri çıkarak muzlara ulaşmak istediğinde dışarıdan üzerine soğuk su sıkarlar. Her bir maymun aynı denemeye giriştiğinde çok soğuk suyla ıslatılır, bütün maymunlar bu denemeler sonunda sırılsıklam ıslanırlar.
Bir süre sonra muzlara hareketlenen maymunlar diğerleri tarafından engellenmeye başlanır. Su kapatılıp, maymunlardan biri dışarı alınıp ve yerine yeni bir maymun konulur, ilk yaptığı iş muzlara ulaşmak için merdivene tırmanmak olur. Fakat diğer dört maymun buna izin vermez ve yeni maymunu döverler. Daha sonra ıslanmış maymunlardan biri daha yeni bir maymunla değiştirilir ve merdivene ilk yaptığı atakta dayak yer, bu ikinci yeni maymunu en şiddetli ve istekli döven ilk yeni maymundur. Islak maymunlardan üçüncüsü de değiştirilir. En yeni gelen maymun da ilk atağında cezalandırılır.
Diğer dört maymundan yeni gelen ikisinin, en yeni gelen maymunu niye dövdükleri konusunda hiçbir fikirleri yoktur. Son olarak en baştaki ıslanan maymunların dördüncüsü ve beşincisi de yenileriyle değiştirilir. Tepelerinde bir salkım muz asılı olduğu halde artık hiçbiri merdivene yaklaşmamaktadır.
Neden mi? Çünkü burada işler böyle gelmiş ve böyle gitmektedir…’
Bizce böyle gelmemeli ve böyle gitmemelidir. Dinimizde olmayan hurafelerle her şeye rağmen mücadele etmeliyiz. El âlem ne der? Rahatımız bozulur mu? Gibi kaygılara girmemeliyiz.
Eskiden de günümüz de de iki türlü din anlayışı var:
1-El Âlemin Dini: İslam’da olmayan şeyleri dindeymiş gibi gösteren hurafeler…
Onlara: “Allah ne indirdiyse, indirdiğine tabi olun!”dendiği zaman: “Hayır, biz atalarımızı neyin üzerinde bulduksa, onun ardınca gideriz.” diyorlar. Ya şeytan onları cehennem azabına çağırıyor idiyse de mi onlara uyacaklar? (Lokman s.-21 )
2- Allah’ın Dini: Kur’an ve sünnetin oluşturduğu dinin aslıdır.
“Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse (bilsin ki) Allah, sevdiği ve kendisini seven müminlere karşı alçak gönüllü (şefkatli), kâfirlere karşı onurlu ve zorlu bir toplum getirecektir. (Bunlar) Allah yolunda cihad ederler ve hiçbir kınayanın kınamasından korkmazlar (hiçbir kimsenin kınamasına aldırmazlar). Bu, Allah’ın, dilediğine verdiği lütfudur. Allah’ın lütfu ve ilmi geniştir.”(Mâide s.- 54)
Kutlu Doğum haftasına giriyoruz.Bu haftayı fırsat bilip, dinimizi kulaktan dolama (Ataların dini)’yı terk etmeliyiz.Kaynağından (Kitap-Sünnet) öğrenmeli,öğrendiklerimizi yaşamalı ve yaşadıklarımızı anlatmalıyız.Vesselam!..
“Kutlu Doğum Haftanız Kutlu olsun!..”