Menü Kapat

ANZAKLAR’IN TORUNLARI KADAR OLAMAZ MIYIZ? 10.03.2014

Çanakkale; paylaşılmak ve tarihten silinmek istenen bir Cihan İmparatorluğu içinden kahraman bir milletin varlığını bütün dünyaya ispat ettiği, tarihte eşine rastlanamayacak kadar muhteşem bir milli duygu, milli inanç, istiklâl, kahramanlık ve milli şahlanışın başlangıç noktasıdır.

Baştanbaşa bir destandır Çanakkale.. Mehmetçiğin aslanlaştığı aynı zeminde şefkat kahramanı kesildiği.. yokluğun varlığa galebe çaldığı.. imanın zaferinin bayraklaştığı.. toptan bir milletin istikbalini pazara çıkarıp ölüm kalım mücadelesi verdiği yerdir Çanakkale…

Japonların maziden çok iyi ders aldıklarını, Hiroşima ve Nagazaki’nin bir kısmını II. Dünya Harbi sonundaki durumuyla aynen bıraktıklarını, çocuklarını önce modern fabrikaları gezdirip ardından bu iki şehri ve tahribin boyutlarını gezdirip göstererek, “Eğer siz, çalışmaz ve o modern fabrikaları daha da ileri götürmezseniz, birileri gelir yine sizin memleketinizi bu hale çevirir” şeklinde ders verdiklerini okumuştum. Tarihten ders alabilen milletlerin geleceğe daha güvenle bakacakları da bilinen bir gerçektir.

Çanakkale Zaferini zafer yapan birkaç tabloyu hatırlamakla tarihten ders alalım:

Anneler çocuklarını savaşa gönderirken ağlamıyor,ağlatıyordu!.“…Oğlum Hüseyin!.. Dayın Şıbka’da, baban Dömeke’de ağaların da sekiz ay evvel Çanakkale’de yatıyorlar. Bak son yongam sensin! Minareden ezan sesi kesilecekse, caminin kandilleri körlenecekse sütlerim haram olsun, öl de köye dönme! Yolun Şıbka’ya uğrarsa dayının ruhuna Fatiha okumayı unutma! Haydi oğul, Allah yolunu açık etsin.” diyerek yolluyordu!..

8.5 ay süren kanlı çarpışmalarda binlerce ton mühimmat kullanılmıştır.

Piyade ve Makinalı tüfekler karşılıklı ateş etmeleri esnasında 10 milyonda bir ihtimal olan çarpışan mermiler meydana gelmiştir.Çanakkale’de metrekareye 6000 mermi düştüğü belirlenmiş.Bu ne demektir?

1 metrekareye 6000 mermi demek her bedene 3000 mermi demektir. Bu kadar mermiyi o güzelim bedenine yeme pahasına vücutlarını neden siper ettiler dersiniz?

Çanakkale Harbi’nde yaralı çok,tedavi için gerekli malzeme yok…İlk etapta yarası kısmen küçük olan askerler iyileştirilirmiş ve O yaralı askerler de hemen savaşa devam edermiş.Ağır yaralı,ümit kesilmiş Mehmetçikler ise önce acıları dindirilir daha sonra da bir kenara bırakılırmış. Bir ağır yaralı asker getirirler.Doktor onu bir kenara bıraktırır.”Ölünce bana haber verin” demiş.Vaktim olunca ben gidip ziyaret ederim.Bulmama kolaylık olsun başucuna bir tahta çakın ve üzerine “Doktorumuzun oğluydu” yazın!…demiş.

Çanakkale savaşından hemen sonra Çanakkale’den Erzurum’a yürüyerek giden bir gazimiz: “Top arabalarının katırlarının pisliklerinden topladığımız arpaları yiyerek hayatta kaldım…” diyor.

N.Fazıl’ın diyor ki; “Ben Türkiye’yi Yerin Üstündeki 35 Milyon Ölünün değil, Yerin Altındaki 35 Milyon Dirinin Koruduğuna İnanırım.”

N.Fazıl’ın dediği gibi olduğu için Cihan devleti olmuşuz.Bizi bölmeye-parçalamaya çalışanlar başarılı olamamıştır.

“Her yıl 25 Nisan günü dünyanın öbür ucundan gelerek Şafak Duası yapan Anzaklar’ın torunları kadar olamaz mıyız?”

Olamazsak, Çanakkale’yi işte o zaman kaybettik demektir? Ne dersiniz?!.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir